“Adım atın, aktif olun ve fark yaratın.”
Her geçen gün oturarak her zamankinden daha fazla zaman geçiriyoruz. İş yerinde, işe giderken veya evde bilgisayar karşısında olsun, bu hareketsiz yaşam tarzı sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Çalışmalar “oturmanın yeni sigara içmek olduğunu” hatta yaşam süresini daha olumsuz şekilde etkilediğini gösteriyor.
Uluslararası Herkes İçin Spor Federasyonu (TAFISA) tarafından 1991 yılında başlatılan Dünya Yürüyüş Günü, fiziksel olarak aktif olmanın ve fiziksel hareketsizliğin küresel krizine karşı basit ve eğlenceli bir kutlama yöntemi sağlamaktadır. Ülkeler kutlama için farklı günler de belirleyebilmekte ise de otuz yılı aşkın bir süredir, yüz altmıştan fazla ülkeden gelen milyonlarca insan, Ekim ayının ilk Pazar gününü “Dünya Yürüyüş Günü”ne dönüştürerek birlikte yürümeyi alışkanlık haline getirdi.
Dünya Yürüyüş Günü etkinlikleri ile gündelik hayatımızın içine fiziksel aktiviteyi entegre etmeyi teşvik etmek amaçlanmaktadır.
Fiziksel Aktivite ve Sağlık
Fiziksel aktivite bedensel, ruhsal ve sosyal sağlığın korunması ve iyileştirilmesi açısından da büyük bir öneme sahiptir. Günlük yaşamı mümkün oldukça aktif geçirmek sağlıklı bir yaşam için atılacak ilk adımdır. Düzenli yapılan fiziksel aktivitenin farklı yaş gruplarındaki insanların sağlığına aşağıda sıralanan başlıklarda büyük katkıları olmaktadır.
• Vücut sistemlerini (kas-iskelet, bağışıklık, kardiyo-pulmoner vb.) düzenler ve iyileştirir,
• Fiziksel uygunluğu geliştirir,
• Kronik hastalık (diyabet, hipertansiyon, kanser, kardiyo-vasküler hastalılar vb.) riskini azaltır,
• Kilo kontrolünü sağlar,
• İmmün sistem üzerine olumlu etkiler yapar,
• Duygu durumu olumlu etkileyerek genel iyilik halini artırır,
• Kognitif fonksiyonu geliştirir.
Fiziksel aktivite vücut direncinin artarak enfeksiyonlara karşı koruma geliştirilmesine katkı sağlayabilmektedir. Fiziksel olarak aktif olmayanlarda enfeksiyon görülme olasılığı düzenli fiziksel aktivite yapanlara göre daha fazladır. Bağışıklık sistemini destekleyen önemli etmenlerden biri fiziksel olarak aktif bir yaşam sürmektir.
Yürüyüş yapmak ise tüm yaştaki bireyler için en yaygın ve kolay uygulanabilen dayanıklılık (aerobik) aktivitesidir. Dayanıklılık aktiviteleri vücudumuzun oksijeni kullanma kapasitesini arttıran, büyük kas gruplarının dinamik ve ritmik olarak çalıştığı aktivitelerdir. Yürüyüş aktivitesi fiziksel ve ruhsal açıdan sağlığımızı destekleyecek ideal bir aktivitedir.
Toplumun büyük bir çoğunluğunda fiziksel aktivite, “spor” kelimesi ile eşanlamlı olarak algılanmaktadır. Oysa fiziksel aktivite, günlük yaşam içinde kas ve eklemlerin kullanılarak enerji harcaması ile gerçekleşen, kalp ve solunum hızını artıran ve farklı şiddetlerde yorgunlukla sonuçlanan aktiviteler olarak tanımlanmaktadır. Bu kapsamda spor aktivitelerinin yanı sıra egzersiz, oyun ve gün içinde yapılan çeşitli aktiviteler de fiziksel aktivite olarak kabul edilmektedir.
Fiziksel aktivitenin sağlığın koruyucu ve geliştirici etkisinin görülebilmesi için günlük aktivitelerin yanı sıra yetişkin yaş grubunda haftanın 5 (beş) günü en az 30 dakika; 5-17 yaş grubu için ise günde en az 60 dakika orta şiddette fiziksel aktivite yapılmalıdır.
- Orta şiddette fiziksel aktivite, solunum veya kalp atış hızında küçük artışlara neden olan orta düzeyde fiziksel efor gerektiren fiziksel aktivitedir. Bunu şu şekilde tanımlayabiliriz; yapılan aktivite esnasında kişi konuşabilir fakat şarkı söyleyemez. Tempolu yürüyüş bu aktivitelere en iyi örneklerden birisidir.
Fiziksel aktiviteyi yaşam biçimi haline getirmemizde yürüyüş önemlidir. Çünkü:
- Yürüyüşü günlük aktiviteleriniz içerisine kolayca yerleştirebilirsiniz.
- Yürüyüş yapmak için ayrıca bir alet veya özel hazırlık gerekmez.
- Gün içerisinde toplu taşım aracı kullanıyorsanız ineceğiniz yerden bir–iki durak önce inip yürüyebilir veya arabanızı gideceğiniz yerin önüne değil birkaç sokak uzağa park ederek gideceğiniz yere yürüyebilirsiniz.
- Size en yakın belediyelere ait yürüyüş yollarından veya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne ait spor tesislerinden faydalanabilirsiniz.